sayfalar

20 Nisan 2012 Cuma

Neden blog?


13 Nisan’da Ulaş 1 yaşına girdi. Geçmişi ve şimdiyi düşündüğümde yaşananları yazma ihtiyacı ağır basmaya başladı. Her gün anneliğe dair bebeğime dair yeni bir şeyler öğrendim. Kitap kurdu oldum, karıştırıcı böcek oldum ki yetebileyim…
artık 3 aylık değil ki emzir gazını çıkar, yatır. Artık sütümün yetmesindense psikolojik olarak yetebilmenin endişesini taşıdığım bir dönemdeyiz.

Damak tadı oluşuyor, dolayısıyla yaptığım yemekler çok önemli,
Huyları oluşuyor, dolayısıyla nasıl davrandığım çok önemli,
Çabuk öfkeleniyor, dolayısıyla anı kurtarmaktansa davranış kalıpları belirlemek önemli,

Tam da bu noktada tercih yapma hakkımı kullanarak deneyimsiz ve sadece sezgileriyle karar veren bir anne olarak, sezgilerimi kitaplarda ve seminerlerde paylaşılan deneyimler, edinimlerle birleştirmeye karar verdim. Burada önemli olan nokta edindiğim bilgilerin Ulaş ve bizim aile yaşantımız için uygunluğuna ve uygulama şekline karar vermekti. Işte burada devreye sezgiler giriyor.

Bebek sahibi olmak onun her dönemine şahit olmak her zaman zor ve her zaman keyifli… ve sürekli yeni heyecanlar yaşatıyor.

Bütün bu heyecanlı sürecin içinde bir ses beni dürttü.  “Ey anne, artık paylaşmak gerekiyor, yoksa her yerde Ulaş’la ilgili konuşup insanları baymaya başlayacaksın”. Evet konuşmalıyım, paylaşmalıyım, anlatmalıyım. Belki mutluluklarımı, çaresizliklerimi ve üzüntülerimi paylaşacak bir sürü anne vardır. Hepimizin kendini çaresiz, yetersiz, mutsuz hissettiği ya da tam tersi hisleri yaşadığı dönemler oluyordur. Biliyorum hiç birimiz yalnız değilim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder