sayfalar

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Anne (Gül), Baba (İn)anç ve Gülin…



Son zamanlarda elim hiç yazmaya gitmedi. Bir sürü moral bozan ve kendimi kötü hissetmemi sağlayan olay oldu ve yazmak biraz geri planda kaldı.
Yazmadığım süreçten havadisler, cücem ameliyat oldu ve geniz eti, burun eti ve bademcikleriyle vedalaştı.
Özgü Babam Ulaş’ın değimiyle Peter Pan oldu ki bu çok ani ve sarsıcıydı, hala toparlanabilmiş sayılmayız.
Ve bir sürü genç canın hayatını, gözlerini, kulaklarını ve ruh sağlığını… İktidarın ise inandırıcılığını, itibarını, merhametini, insanlığını ve onurunu kaybettiği günler yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Son bir kaç gündür olan bir kaç güzel olay ise yeniden umut oldu bana.

Suna’nın içinde kelebekler uçuyor…
Gülin dünyaya merhaba diyor…

Hoşgeldin Gülin!
Blogu takip edenler 14 Temmuz 2012 tarihli “Uzanamadım kumsala, güneş damlamadı içime” tarihli yazımı hatırlayacaklardır. Orada bahsettiğim çılgın bir çift vardı, çocuksuz olmalarına rağmen çocuklu iki aile ile tatile gitmek gafletinde bulunup tatillerini çocuk bakıcısı ve ambulans şöförü olarak geçiren… İşte o hiç çocuk babası İnanç ve hiç çocuk annesi Gül,  18 Haziran 2013’te anne ve baba oldular… DIZZZZZTTTTTT hemen en baştan anlatıyorum. Gül’ün hamile olduğunu Ulaş’ın bana getirip verdiği hastane çıktısından öğrendim. Gül ve İnanç benim küçüğümü ulak olarak kullanmışlardı. O günler çok keyifli ve heyecanlıydı. Bir annenin hamile olduğunu öğrendiği zamanki hislerini az çok tahmin edebiliyosunuzdur. Gel gelelim bu keyif az sürebilir ve ardı arkası kesilmeyen mide bulantıları keyifleri kaçırabilir. Gül’ün hamileliğinde de aynısı oldu, yalnız ufak bir farkla, Gül doğumdan 2 gün önce hala içinde ne var ne yok çıkarıyordu. Aydan Biri’nin de dediği gibi literatürlük vakkaydı, 9 ay boyunca bulantı hapı kullandı. Işte bütün o vesveseli günler geride kaldı ve bebeğini kucağına aldı.

Gülin'in annesiyle buluşması

Doğumdan sadece birkaç saat sonra Gülin...



Gül daha doğuma girmeden kendimizi hastaneye onun yanına attık. Hayatımda görüp görebileceğim en sakin doğuma giden anne sanırım. Dönüşü de aynı sakinlikte oldu. Aydan Biri’nin doğumumda bana yaptığını ben de Gül’e yaptım. Herkesi dizdim ve Gül gelirken alkışlattım. O an neler hissettiğini, kendisiyle ne kadar gurur duyduğunu tahmin edebiliyorum.

Gülin 1 aylık oldu!

Nazar değdirmek istemiyorum, huzurlu bir cüce Gülin, gazını kendi çıkarıyor mesela. Çeken bilir gaz sıkıntısı hayatları zindan eden, kısa süreli işkence bir aracıdır. Hızla kilo alıp gelişiyor, ağırlaşıyor.
Hayat sana ve bütün küçüklere hep gülen yüzünü göstersin…


Söylemeden geçemeyeceğim, süt kokan bir bebeği ve o kokuyla unutulan herşeyi, kendini dünyadaki herşeyden önemli hissetmeyi çok özlediğimi farkettim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder