Otobüs yapılır mı, yapılır…

Bu aralar cücemin iki adet merakı var. Birisi otobüs, dolmuş ve takıntı haline gelen ambulans ya da na ni na ni… Diğeri de masa ve mama sandalyesi altları.

Caddeye bakan penceremizden ayrılmadan otobüs ve dolmuşlara çıldırıyor, na ni sesini ne zaman duysa saygı duruşuna geçip sevinç gözyaşları döküyor.

Ne zaman ortamdan ve oyuncaklarından sıkılsa mama sandalyesinin ya da kendi masasının altına giriyor.

masa altı boş

aaaa birileri geri geri çabalarda

anne babay...

Bunu farkeden ben, düşündüm de bir yerlere girerek ortamdan uzaklaşma isteğiyle; otobüs, ambulans  aşkını birbiriyle birleştirsem eğlenir mi acaba?

Eğlenmedi, eğlendikJ

Iki sandalyenin arasına itinayla gerilen örtü ile otobüs yapımı…

Otobüs şoförü cücee…

önce tekti ama sonra yolcu almak istedi.

bas gaza Ulaş, bas gaza...

Çocuk dostu parklar…

Ne saçma bir başlık olmuş demeyin. Çocuk dostu park mı, evet. Daha doğrusu infant dostu. Ankara’da böyle bir park var mı? Varsa nerede?

İstanbul Erenköy’de bir park… Bir kere parktaki herşey ahşap. Yerler tertemiz. Çimenlik alanı bol. Hemen yanında bir çay bahçesi… Ohhh mis. Bir de yanına Yiğit Alp ve Aybala faktörü eklenine daha da şahane.

Buradaki kadar infant dostu, cücenizin kendi kendine binebileceği bir  tahterevalli görmediğinize eminim ki bu cümlemi İstanbul Erenköy’de oturmayanlar için sarf ediyorum.

Buradan sesleniyorum, Ankara’ya da böyle bir tahterevalli istiyorum, duyduk duymadık demeyin.

MONED Kermesi gerçekleşmesi...

Pazar günümüzü cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle dolduran MONED Kermesi…

Yine bir Binbir çiçek organizasyonu ve yine buram buram sevgi, saygı, hoşgörü, samimiyet ve yardımlaşma…

İmece usulü yapılan leziz yemek standı, yardım olayını aştı, çünkü herşey inanılmaz lezzetliydi. Şahsen ben bir müddet sonra “aaaaa şundan bir daha alayım, şahaneymiş” dedim. Bu arada aklıma gelmişken acaba neden her rejim kararımda, evren rejime başlamamam için çabalıyor? Böyle de stand olmaz kiJ

Hazırladıkları rengarenk turşuların satışlarını bizzat kontrol eden Binbir çiçek cüceleri…

Kendi yaptıkları limonatayı afiyetle içen cüceler…

Ve o gün orada neden toplandığımızı anlatmak için, kaydırak merdivenini kürsü olarak kullanan ve hiçbir çocuğun sesini bastırmadan konuşmasını tamamlayan MONED Başkanı Mehmet Yoğurtçuoğlu.

Kermese gelen ve bizleri mutlu eden, teşekkür borçlu olduğumuz herkes…

 Çocuklar için organize edilen, ritm dersi…

Oynamayı ve koşturmayı hiç mi hiç ihmal etmeyen çocuklarımız…

Sattıkları biletin haklı grurunu keyif içinde yaşayanlar…

Bir deee bu yatay tırmanma halatından tırmananların bu işi nasıl yaptıklarına bir türlü anlam veremeyen benim cüce…

Kısacası herşey çok mu çook güzeldi. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık…

MONED Kermesi…

Yıllar sonra yeniden hayal kurmaya ve hayallerinizin peşinden koşmaya başladıysanız, yaşadığınızı iliklerinize kadar hissediyorsunuz demektir.

Bu günlerde yaşadığını iliklerine kadar hisseden, benim de üyesi olduğum MONED (Montessori Eğitim Derneği), veli insiyatifli ilk montessori ilk öğretim okulunu kurmak için kollarını sıvadı ya da sıvadık.

Bu davet hepimiz için.

O kadar lezzetli yemekler olacak ki bu lezzetlerden tadamadığınıza sonradan üzülmemek için aç geliniz…

Heeee bir de bu aralar turşu almak gibi bir planınız varsa, ısrarla ertelemenizi öneriyorum. 14 Ekim Pazar günü, Binbir çiçek çocuklarının minicik elleriyle hazırladıkları lezzetli turşular da sizleri bekliyor olacak…